Türkiye Ticaret, Kooperatif, Eğitim, Büro ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası(Tez-Koop-İş) Samsun Şubesi üyeleri, yetkili oldukları Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde(OMÜ) eylem yaptı. Sendika üyeleri, toplu sözleşme süreci sonrası yönetici ve üyelerine mobbing uygulandığını öne sürerek istifaya zorlandıklarını iddia etti. ![]()
Tez-Koop-İş Samsun Şubesi’nin organize ettiği eyleme, Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Tarık Sayın, Şube İdari Sekreteri Buket Özden, sendika avukatı, STK Temsilcileri ve çok sayıda sendika üyesi OMÜ çalışanı katıldı. Basın açıklaması öncesi OMÜ Rektörlük Binası girişinde toplanan işçiler, ellerinde sendika bayraklarıyla sloganlar atarak üniversite yönetimini protesto etti. ![]()
KISA SÜRE ARBEDE YAŞANDI Sendika üyeleri, basın açıklaması için Rektörlük Binasına yürümek istedi. Burada OMÜ’nün özel güvenlik elemanları ve çevik kuvvet ekiplerinin yola barikat kurması nedeniyle kısa süreli bir arbede yaşandı. Barikat OMÜ çalışanları tarafından aşıldı. Başkan Sayın’ın çağrısı üzerine basın açıklaması Rektörlüğün girişinden yapıldı. ![]()
'ÜNİVERSİTE İÇİNDE BASKI EKSİK OLMUYOR'Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Tarık Sayın, "Bildiğiniz üzere OMÜ'de uzun soluklu bir toplu iş sözleşmesi sürecinin ardından sandıktan çıkan baskın grev kararı sonucunda işverenimizin taleplerimizi kabul etmesi sonucunda toplu iş sözleşmesi imza altına alınmıştır. Ertesi gün üniversite yönetimi eylemlerde en önde mücadele bayrağını taşıyan Sami abimizi Bafra'ya görevlendirdi, bir gün sonra temsilcimiz Sefa abi ilk önce 'araç işletmeye vermek istiyoruz sizi' denildi daha sonra Bafra gündeme geldi; araç işletmede kaldı. O gün bu gündür üniversite içerisinde baskı, mobing eksik olmamıştır. Bugünlerde farklı bir yöntem denenmek istenmektedir ki bizlerin bu oyun karşısında sessiz kalması imkansızdır. Burada üyelerimizin üzerine baskı uygulanılarak 'git dava aç mahkeme kararı ile geri dön' denilmeye çalışılan yöntem geliştirilmektedir. “ dedi.![]()
'SENDİKAMIZA GÖZDAĞI VERİYORLAR' OMÜ yönetiminin sendikaya ve üyelerine baskı kurduğunu ve gözdağı verdiğini öne süren Sayın şöyle devam etti:“Kamu çerçeveden doğan farklar ödenmeden ödenmiş gibi gösterilerek üyelerimiz yüzde 27 vergi dilimine sokuldu. Bu duruma anında itiraz ettik aslında geciktirmek istedikleri farkları kısa sürede basına yansıtmamak için ödemek zorunda kaldılar. Bugün 108 olan yemek ücreti 94 olarak uygulanmaktadır. TUHİS ile görüştüğümüzde 'biz aradık söyledik mahkemeye gitsinler' diyorlar diye bize dönüş yapılıyor. Yine dört saat izin kullanan üyelerimizin yemek ücretleri toplu sözleşme ve yasaya aykırı bir şekilde kesintiye uğratılıyor. Üyelerimizin mesaileri ödenmiyordu dava açtık kazandık, yine ödenmeyen bayram mesailerine ilişkin dava, yol parası ödenmediğinden ayrıca dava açıldı dava kazanıldı. 2021 yılı kamu çerçeve protokolüne ilişkin genelge çıkartılarak tüm kamu kesiminde uygulama zorunluluğu getirildiği halde üniversite yönetimi genelgeye uymadı, dava açtık. Üniversite yönetiminin işçilere düşmanca yaklaşımı ve emeği sömüren bir anlayış içerisinde yer almaları akıl almaz bir durumdur. Karadeniz’de hemen hemen tüm üniversitelerde biz yetkiliyiz. Bizler burada yaşamış olduğumuz durumu hiçbir yerde yaşamıyoruz "dedi.![]()
'ÜYELERİMİZ İSTİFAYA ZORLANIYOR'Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Tarık Sayın şöyle devam etti; "Üniversite içerisinde sorgu odası oluşturularak üyelerimiz sendikadan istifaya zorlandılar. Zorlanmaktalar; yine üniversite yönetimi tarafından başka bir sendikaya örgütlenme teklifi getirilmiştir. Bununla ilgili üniversite içerisinden disiplin kurulumuza 400'e yakın dilekçe gelerek üyeliklerinin düşürülmesi istenmektedir. Biz yasal prosedürü tamamladık. Disiplin kurulu kararı ve raporu eşliğinde şube yönetim kurulu olarak evrakları haftaya genel merkezimize göndereceğiz. Ses kayıtları ve tehditlere ilişkin savcılığa suç duyurusu hafta içi sonuçlanacaktır. Suç duyurusunda savcılık önünde yine kitlesel olarak ses kaydı basın ve Türkiye kamoyu ile paylaşılacaktır.” İfadelerini kullandı.![]()
Başkan Sayın’ın konuşmasının ardından söz alan Şube İdari Sekreteri Buket Özden de hukuki süreçle ilgili açıklama yaparak yaşanan usulsüzlüklerle ilgili gerekli yasal müracaatların yapılacağını dile getirdi.![]()
![]()
Nazım Akpınar
Tez-Koop-İş Samsun Şubesi’nin organize ettiği eyleme, Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Tarık Sayın, Şube İdari Sekreteri Buket Özden, sendika avukatı, STK Temsilcileri ve çok sayıda sendika üyesi OMÜ çalışanı katıldı. Basın açıklaması öncesi OMÜ Rektörlük Binası girişinde toplanan işçiler, ellerinde sendika bayraklarıyla sloganlar atarak üniversite yönetimini protesto etti. 
KISA SÜRE ARBEDE YAŞANDI Sendika üyeleri, basın açıklaması için Rektörlük Binasına yürümek istedi. Burada OMÜ’nün özel güvenlik elemanları ve çevik kuvvet ekiplerinin yola barikat kurması nedeniyle kısa süreli bir arbede yaşandı. Barikat OMÜ çalışanları tarafından aşıldı. Başkan Sayın’ın çağrısı üzerine basın açıklaması Rektörlüğün girişinden yapıldı. 
'ÜNİVERSİTE İÇİNDE BASKI EKSİK OLMUYOR'Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Tarık Sayın, "Bildiğiniz üzere OMÜ'de uzun soluklu bir toplu iş sözleşmesi sürecinin ardından sandıktan çıkan baskın grev kararı sonucunda işverenimizin taleplerimizi kabul etmesi sonucunda toplu iş sözleşmesi imza altına alınmıştır. Ertesi gün üniversite yönetimi eylemlerde en önde mücadele bayrağını taşıyan Sami abimizi Bafra'ya görevlendirdi, bir gün sonra temsilcimiz Sefa abi ilk önce 'araç işletmeye vermek istiyoruz sizi' denildi daha sonra Bafra gündeme geldi; araç işletmede kaldı. O gün bu gündür üniversite içerisinde baskı, mobing eksik olmamıştır. Bugünlerde farklı bir yöntem denenmek istenmektedir ki bizlerin bu oyun karşısında sessiz kalması imkansızdır. Burada üyelerimizin üzerine baskı uygulanılarak 'git dava aç mahkeme kararı ile geri dön' denilmeye çalışılan yöntem geliştirilmektedir. “ dedi.
'SENDİKAMIZA GÖZDAĞI VERİYORLAR' OMÜ yönetiminin sendikaya ve üyelerine baskı kurduğunu ve gözdağı verdiğini öne süren Sayın şöyle devam etti:“Kamu çerçeveden doğan farklar ödenmeden ödenmiş gibi gösterilerek üyelerimiz yüzde 27 vergi dilimine sokuldu. Bu duruma anında itiraz ettik aslında geciktirmek istedikleri farkları kısa sürede basına yansıtmamak için ödemek zorunda kaldılar. Bugün 108 olan yemek ücreti 94 olarak uygulanmaktadır. TUHİS ile görüştüğümüzde 'biz aradık söyledik mahkemeye gitsinler' diyorlar diye bize dönüş yapılıyor. Yine dört saat izin kullanan üyelerimizin yemek ücretleri toplu sözleşme ve yasaya aykırı bir şekilde kesintiye uğratılıyor. Üyelerimizin mesaileri ödenmiyordu dava açtık kazandık, yine ödenmeyen bayram mesailerine ilişkin dava, yol parası ödenmediğinden ayrıca dava açıldı dava kazanıldı. 2021 yılı kamu çerçeve protokolüne ilişkin genelge çıkartılarak tüm kamu kesiminde uygulama zorunluluğu getirildiği halde üniversite yönetimi genelgeye uymadı, dava açtık. Üniversite yönetiminin işçilere düşmanca yaklaşımı ve emeği sömüren bir anlayış içerisinde yer almaları akıl almaz bir durumdur. Karadeniz’de hemen hemen tüm üniversitelerde biz yetkiliyiz. Bizler burada yaşamış olduğumuz durumu hiçbir yerde yaşamıyoruz "dedi.
'ÜYELERİMİZ İSTİFAYA ZORLANIYOR'Tez-Koop-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Tarık Sayın şöyle devam etti; "Üniversite içerisinde sorgu odası oluşturularak üyelerimiz sendikadan istifaya zorlandılar. Zorlanmaktalar; yine üniversite yönetimi tarafından başka bir sendikaya örgütlenme teklifi getirilmiştir. Bununla ilgili üniversite içerisinden disiplin kurulumuza 400'e yakın dilekçe gelerek üyeliklerinin düşürülmesi istenmektedir. Biz yasal prosedürü tamamladık. Disiplin kurulu kararı ve raporu eşliğinde şube yönetim kurulu olarak evrakları haftaya genel merkezimize göndereceğiz. Ses kayıtları ve tehditlere ilişkin savcılığa suç duyurusu hafta içi sonuçlanacaktır. Suç duyurusunda savcılık önünde yine kitlesel olarak ses kaydı basın ve Türkiye kamoyu ile paylaşılacaktır.” İfadelerini kullandı.
Başkan Sayın’ın konuşmasının ardından söz alan Şube İdari Sekreteri Buket Özden de hukuki süreçle ilgili açıklama yaparak yaşanan usulsüzlüklerle ilgili gerekli yasal müracaatların yapılacağını dile getirdi.
Nazım Akpınar 
